Spor Salonu Üyeliği Gibi İhracat İçin B2B Portal Üyeliği

İhracat yapmak iş hayatında Türkiye’de yapmayı çok istediğimiz, büyük hedefler koyduğumuz ama başarmak için doğru ve yeterli aksiyonlar almadığımız hedeflerden biridir.

Sosyal hayatta da sağlıklı ve formda olmak en büyük hedeflerimiz arasındadır. Bunun için spor salonu / fitness kulubüne sadece üye olmak sonuç getirmiyor; planlı, programlı spor salonuna gitmeli, disiplinli şekilde çalışmalı, kalori harcamalı, sınırlarınızı zorlamalısınız.

İş hayatında da sosyal hayatta da başarının sırrı doğru stratejilerle, sistemli ve çok çalışmaktadır. Ama ihracata yeni başlayan hevesli KOBİler başta olmak üzere akla ilk gelen, spor salonu / fitness kulubüne kayıt olur gibi Alibaba, TurkishExpoter gibi B2B Portallare kayıt olmaktır. Çünkü pazarlama, yabancı dil, markalaşma, kalifiye dış ticaret ekibi gibi yeterlilikleri olmayan ve günlük rutin işlerden zamanı kalmayan firmalar için işi başkasına ihale etmek en kolaycı çözümdür.

Hal böyleyken işin içine girdikçe bu B2B portallere kayıt olmanın ne kadar efektif olup olmadığı ve etkin kullanım yapılmadan beklen sonuçları verip vermediğine birlikte bakalım.

Öncelikle Alibaba, TurkishExpoter gibi B2B portallarda sizin eriştiğiniz alım talebine/araştırmasına aynı anda portaldaki 100 lerce rakibiniz de erişiyor, bu bir kovaya onlarca olta atmak gibi duruyor ve bu rekabet ortamında fiyatlar dibe vuruyor.

Daha sonraları gelen alım taleplerinin bir çoğunun geçmiş tarihli bayat, çapsız ve fake çıktığını fark ediyorsunuz. Çoğu zaman sadece bu niteliksiz taleplere teklif vermek için yorulduğunuz da yanınıza kar kalıyor.

En vahim olan da bir hevesle spor salonuna üyelik yapar gibi B2B portale üyelik yapıp bir daha yüzüne bakmadığınızla kalabiliyorsunuz; nasıl olsa %80’i sizin cebinizden değil devletin – milletin kasasından çıkıyor rahatlığıyla. Bu mihvalde devlet teşvik ve desteklerinin istismar edilmemesi ve ihracatçılarımızın emeğinin, zamanının zayi edilmemesi gerektiği altına hepimizin imza attığı bir hassasiyet olduğuna yürekten inanıyorum.

Biraz işi öğrenenler gelen taleplerin yanı sıra GTIP kodları ile konşimentolara erişmeye çalışıyorlar. Bu daha iyi bir yöntem olmakla beraber B2B portallerde binlerce üye firmanın benzer konşimentolara erişip sonra da üretim kalitesi, kapasitesi, termin, tasarımı, marka bilinirliği, pazarlama ve yabancı dil kabiliyetleri yeterli olmadıktan sonra Hugo Boss gibi bir ithalatçının ismine ulaştıklarında ihracatçı arayıp ne konuşacak ithalatçı ile hiçbir katma değeri, rekabetçi yanı olmadan.

Binlerce B2B portal üyesinin bir konşimentoya erişmek ve/veya B2B portallerde aynı kişiden gelen alım talebine ulaşmak için faydasına oranla çok yüksek yıllık abonelik ücreti ödemesinin hem ihracatçıya ekstra bir külfet hem de milli servet israfı olduğunu düşünüyorum.

B2B portallere firmalar ve ticaret bakanlığı körükörüne bu kadar yatırım yapmaktan vazgeçmelidir. Bu konuda benim önerim/teklifimi aşağıdaki gibi özetleyebilirim.

B2B portaller firmalar tarafından ya tam istifade edilecek şekilde, hakkını verecek şekilde kullanılmalı, birden fazla dilde ürün/fotoğraf/katalog ekleme, gelen alım talepleri etkin takip edilmeli, talep gelmesini beklemeden kayıtlı firmalara email, telefon üzerinden teklifte bulunmalı, Rusya, Afrika, Ortadoğu’dan gelen talepler için İngilizce haricinde Rusça, Fransızca, Arapça bilen personel in-house veya outsource personel temin edilmeli veya bir ajans, danışmanlık firmasından destek almalıdır. B2B portal bir otomobil değil, bir iş makinasıdır. Hem ehliyet, kabiliyet ve çaba gerektirir. B2B portalleri bu şekilde etkin kullanmayan firmaların aldığı %80 devlet teşvik ve destekleri geri istenmelidir.

Dijital dış ticaret pazarlaması / digital export marketing, B2B portal yukarıdaki gibi etkin kullanılmadığı, efektif olmadığı durumlarda daha avantajlı bir seçenek olarak kullanılması daha yerinde olacaktır. Ticaret bakanlığı bu konuda B2B portal üyeliği alanlara dijital pazarlama kullanımını da zorunlu tutmalıdır; çünkü ikisi bir bütündür zaten.

B2B portalin yerine ve/veya yanına ihracatçılar yatırımı/yurtdışı dijital tanıtımı istediği ülkelerde, tercih ettiği kriterlerde kendi web sitene/dijital mülküne hedefli olarak yapabilir, binde bir oranında daha az rekabet ortamında taze taze anlık ürün arayan/talep eden ithalatçının kendi firmasını görmesini / bulmasını sağlayabilir.

Bahse konu digital export marketing araçları başlıca Google Ads, SEO, sosyal medya reklamları, içerik pazarlama, email marketing, influencer marketing ve mobil pazarlamadır.

Bu konuda Ticaret bakanlığı firmaların kendi web siteleri üzerinden yeni müşteri kazanımı için yurtdışı arama motoru reklamlarına yabancı dilde yapılan 100.000 dolara kadar yıllık dijital tanıtım harcamalarının %50 kadarını devlet teşvikleri ve destekleri kapsamında karşılıyor ve bunu söz konusu tanıtımlar denetleyerek yapıyor.

Bununla birlikte B2B portallere ürün/fotoğraf/katalog girmeye, portal içinde öncelikli olarak görünmek için paket üstüne paket almaya çabalamak yerine direkt kendi web sitelerine yaptıkları bu emek, zaman, dijital pazarlama ve SEO yatırımlarıyla elin B2B portalinin değil kendi sitenizin görünürlüğünü bilinirliğini kalıcı olarak artırıp bir süre sonra hiç ücret vermeden de yurtdışı arama motorlarında üst sıralarda çıkmaya başlayacaklar.

Kendi web sitenize bu digital export marketing hizmetlerini kullanmak için artık imkan ve kabiliyetler çok fazla; ister firma bünyenize liyakatlı bir personel alın, isterseniz profosyonel danışmanlık firmalarıyla çalışmak mümkün.

B2B portallerin elbette iyi hoş tarafları olmakla beraber bu aynen fasonculuğa, başkasının sapanıyla taş aymaya benziyor. Esas olan her ihracatçımızın kendisinin de bağımsız olarak dijital pazarlama yeteneklerine sahip olabilmesidir. B2B portaller fişi çekip kapatıp gittiklerinde veya yabancı bir firma tarafından satın alındıklarında ihracatçılarımız pazarlamayı bilmedikleri / unuttukları için onca emek ve zaman boşa gidebilir.

0 Yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir